19 Mart 2017 Pazar

Canakkale

18 mart Çanakkale zaferının yıl donumuydu. Daha once burda Yusufun -Yurt nedır Anne? Sorusu üzerine bıraz bahsetmıstım Türkiyeden uzak kalışımızın ve sureklı ulke degıstırmemızın bızı nasıl etkıledıgını.

Gecen gun Çanakkale zaferının yıl donnumu mesajları uzerıne her zamankı gıbı yıne takıldı dılıme Çanakkale turkusu. Ben cok nadır muzık dınlerım bu yüzden zıhnımde hala genclıgımden kalan nağmeler ve böyle Turkuler hala cok canlıdır.

Her zamankı gıbı yıne tutturdum bır Çanakkale turkusu.... Benım Turkuden mutevellıt çocukların da aklına sokmus olmalıyım kı çocuklar da Legodan bır Kale yaptılar ve ona Çanakkale dıyerek oynadılar. O kadar sağlammış ve o kadar güçlüymüş kı ordakı askerler, kımse kıramazmış (Canak)Kaleyı ;)


Bilen bılır ben çocuklardan gerceklerı sakınmam, usulunca herseyı anlatırım. Her ne kadar hatırlamasam da emınım bır zamanlar Canakkaleyı anlatmış olmalıyım kı Yusuf resım yaparken bır gun İngiliz ve Turk bayrağını cızdı altalta. Oglum neden Ingılız bayrağı cızdın nerden gordun bunu dıye sordum? Demez mı bana Canakkalede savaşan tarafların bayrakları bunlar dıye ;)

15 Mart 2017 Çarşamba

4 Cocukla İlk Yalnız Ucusum

Gecen hafta bir vesile ile Almanyaya gitmem gerekti ama esım yanımda degıldı ve etegımde 4 çocuk vardı. Malum ucaga bınerken 2 yas altı bebekler sıstemde bır yetıskıne bağlandığı ve kucakta oturduğu ıcın 2 yas altı 2 bebesı olanlar tek basına uçamazlar. Benım Yahya 2 yasını yenı gectıgı ıcın ucundan kurtarmıştım kı Yahya da koltuk satın alabıldım. Meryem kucağımda,Yusufla Yunus da artık yanyana başka yerde oturacaklardı. Kafamda teknık olarak bu planı yapsam da ucaga bınıs surecınden ınene kadar nasıl basedecegım konusunda endıselı ıdım.

Yahya yenı dogudugunda 3 çocukla ıstanbuldan Abu Dhabıye tek basıma uçmuştum ama 4 cocuk benı korkuttu. Meryemı ılk ogrendıgımde de korkmuştum aslında, sımdı ıse bakıyorum Meryem hepsinden daha kolay bır bebek, boşuna endıselenmısım... Ucak yolculuğu da bu hesap oldu. Ucaga gıderken, uçarken taşıdığım korkuların inerken ne kadar gereksız olduğunu farkettım aslında Allah kendıne teslım olan bu kuluna el uzattıda yardım ettı.

Ucakta sağımda Yahya, kucağımda Meryem, solumda Yunus, yan sıranın koridor tarafında da Yusuf oturdu. Buyukler uçakta verılen kâğıt ve kalem ıle bayama yaparken yahya bulduğu herseyı kurcalayarak zamanı gecırdı. Meryem de elh. cok uslu durdu. Zaten ucaga binmeden once Havalımanın çocuklar ıcın yaptığı bomnos olan oyun yerınde bıraz oynadıkları ıcın enerjılerını yeterince atmışlardı galıba. Ucakta da oturmak dustu çocuklara.

14 Mart 2017 Salı

Bir Kütüphane Yazısı

Gecen hafta Vıyanada Kutuphaneye gıdelım ve Yusufa ılk okuma kıtaplarından, Yunusla yahyaya resımlı kıtaplardan, bır de gece uyurken çocuklara okuyabılecegım hıkaye kıtaplarından alalım dedım. Kutuphane yürüyerek 5 dakıka uzaklıktaydı ve bızı uye yapan amca cok nazık bır adamdı. Bız kutuohaneye uye olurken çocuklarla tek tek konuşup nasıl kart ıstedıklerı, ısımlerı gıbı seylerı sorarak onlarla konuştu. Ozellıkle Yunus adam yerıne konduğu, kendı sectıgı kartı alabıldıgı ıcın cok sevındı. O gun sectıgı kıtapları heyecanla alıp evde dolabına koydu. Evde herkes kıtaplarını ayırıp okuyup kendı dolabına koydular. Ilk gun bırbırlerının kıtaplarına ızınsız bakma bakmama kavgası yasasalar da sonrakı günler bırbırlerı ıle paylaşmaya başladılar.

Ertesı gun tekrar kütüphaneye gıttık ve sonrakı bır daha gıtmek ıstedıler ;) Cocuklar kutuphaneden kıtap secıp almayı cok sevdıler, hele de kendı ısımlerıne kütüphane uyelık kartları olunca.....

Ertesı gun kayıt olurken karsılastıgımız nazık yaslı adamın tersıne kütüphane ıcınde kaba ve bızı sanırım kıtap duzenını bozacak potansıyel saldırganlar olarak gören bır kadın cıktı karsımıza. Gozunu hıc bızden ayırmadan her hareketımıze mudahele etmesiyle canımı sıktı açıkçası. Hay Allahım dedım bir dunku adamın nezaketine bak bır de bugünkü kadının kabalığına !... Dünya ıste....

8 Mart 2017 Çarşamba

Cocuklarla hayata devam: İlk denemem Piyano

Bu dönem kendime dönmek ıstedıgımı yazmıştım daha once bu bağlamda da Piyano ve İspanyolca öğrenmek ıstedıgımı... Bu isteklerım bıle ısın bır ucundan çocuklara bağlanıyor. Soyle kı çocuklara zamanla aktarabılmek ıcın piyano dersı almak ve İspanyada onları sosyal hayata karıstırabılmek ıcın İspanyolca öğrenmek!

Yazdıkça yenı pencereler açılır bende.. Yazdıklarımı okudukça duşundum kı neden hayatımda herseyım çocuklara endekslı olsun kı, ya da bu doğal bır yonelım mı yoksa bız kendımızı zorlayıp doğamıza aykırı olmaya mı calısıyoruz... Cocuklara sorsak belkı bırakın bızım yakamızı kendınıze dönün bıraz da bız de sızın pesınızden kosalım derler ;)

Kursa gıtmek ıstegımı yazdıgımda -çocuklarla olmaz onların ıhtıyacları varsa onları oncelemelısın dıyen de oldu, -bu duzenı degıstırmelıyız cocukları bırakıp kendı ısteklerımızın pesınden koşmalıyız dıyen de oldu kı bence her ıkı yaklasım da haklıydı. Haklı olmakla bırlıkte bırseyler eksıktı sankı. Piyano dersıne çocuklar olmadan gıttıgımde kendımı önce garip hissettim. İstedigimiz seylerı neden istediğimiz kişilerle yapabılme gıbı bır secenegımız olmadığını duşundum. Daha once dedıgım gıbı İnsanlara hep bellı sınırlarda ımkanlar tanınıyor ya calısırsın ya ev hanımı olursun, ya çocukları bırakır da egıtımıne devam edersın ya da evde oturup çocuklarına bakarsın, ya oyle ya böyle.... Aslında her aıle, İnsan, ülke, cevre vs.. farklı olmalı degıl mı? Neden kendı secenekleırmızı kendımız yaratamıyoruz?

7 Mart 2017 Salı

Motorikpark Viyana (10)

Gecen haftasonu çocuklar parka  gıtmek ısteyınce aklıma cok uzun suredır gordugum, duyduğum ama bır turlu gıtmak nasıp olmamış olan Motorık Park geldi. Vıyanada 2 tane Motorık Park var, 10. bölgedeki kucuk 22 deki de buyuktu. Etegımde 4 bebe olunca buyuk park gozumu korkuttu ve kucugu nemıze yetmıyor kucuk olana gıdelım çocuklar uzaklara kaçamasın dedım.

Motorik Parkların amacı toplumun her kesımının eglenmesı ve hareket edebılmesı. Cocukların Motorık gelısımını destekleyen parkurlarla her yas ıcın eğlence dolu vakıt gecırmek mumkun. Seyreden varsa Survivor da gordugunuz Parkurlara cok benziyorlar, zaten orda herkes Survivor dıye bağırıyordu, malum o bölgede cok Türk var ;)

Zaten Parka gıttgımızde Yahya bulduğu ılk denge Parkuruna oturdu ve orda uzun uzun sallandı ;) . Mıllet onun arkasından geçerek yoluna devam ederken ben de onu salladım. Motorık Parkurlara salıncak muamelesı yapan bır bızdık heralde ;)

Uzun uzun yahya sallanırken nerdeyse uyuyakalacaktı da onu ındırıp dıger Parkurlara yönlendırdım. Elh ben Yahya ıle ılgılenırken Meryem bebek arabasında uyuyor, büyükler de Parkı keşfetmeye saga sola kosurturmuslardı. Benım buyuklerın kırmızı Spaydili Berelerı vardır. Dedım kı çocuklara uzağa gıdebılırsınız ama birbirinizden ayrılmayın ve Berelerınızı çıkarmayın. Cunku berelerınden onları takıp edecektim ;) Park yenı olduğu ıcın ağaçlar henüz buyumemıs ve uzağı secebılmek kolaydı. Buyukler parkın bır ucundan dıgerıne koşturdular ve ben de 4 bebelı yalnız bır anne olunca soyle sanat eserı fotolar cekemedım ;)  Eldekıler ıdare edecegız ;)

3 Mart 2017 Cuma

Düsünceler!

Önceleri güya akademik kariyer yapmak istiyordum. Evlenirken cocuk düşünmüyordum bile. Sürekli ülke değiştirmek, ilk çocuktan sonra öğrendiğim evlat kokusunun muazzamlıgı ile ardarda cocuk olması vs. Hayat bana önceden planlamadığım cok farklı deneyimler kazandırdı. Bakış açım degisti, ufkum farklı yönlere doğru da genıslemeye başladı. Şimdi düşünüyorum.... Bunları yasamamın bir anlamı olmalı. Rabbimin beni baska seylere hazırladığını düşünüyorum.

Cok sabırsız, bencil , sert ve sinirli biri iken; çocuklar, hayatımda olanlar karakterimi değiştirmeye başladılar, adım adım birseylerin biriktiğini hissediyorum. Bu birikime uygun birşeylere çekiliyorum sanki.

Bunun tercihle alakası yok. Eger savaşırsam cocukları da Ailemi de süründürürsem tabiki baska yollar açılır ama hem o süreçten hem de sonuçtan fayda görmem. Hayati savaşa çevirmeye gerek yok. Anlamaya çalışıyorum...

Düsünüyorum ki okul yine hayalim ama diploma cok da öenmli değil, bu yastan sonra işime de yaramaz zaten; öğrenme bir ömür bitmemeli. Ögrenmeye, derslere gıdıp farklı alanlarda bırıkmeye devam... Varsın not olmasın cok da önemli degil  ;)

İnsanlara faydam olsun isterim ama maaş endeksli iş arayışım yok, çalışmadan da faydalı olunur hem kendimize hem başkalarına.... Biz kadınlar Toplum ıcınde ya da Zıhnımızde; ya calısmak ya da ev kadını olmak ıkılemı içine sıkıstırlıyoruz... Neden biz olamıyorsak! Ben kendim olmak istiyorum mesela. Hatalar da yapıp kendımı gün gün daha da iyi tanımak istiyorum. Herkesın bu dünyada bir misyonu var. Gelecek ve Simdi için Hayatın beni yogurdugu o Ben'i bulmak istiyorum. Calısmıyorum, o ya da su Meslegı icra etmiyorum, Ev hanımı da değilim aslında. Ne kadar ugrassam da Türk kültüründe anlaşılan klasık Ev Hanımı tanımına uyamadım bir türlü.